Ticaret hukuku en geniş alanıyla ticari kuruluşlar, bu kuruluşların birbirleriyle ve kişilerle olan ilişkilerini yani kişiler arasındaki ticari ilişkileri düzenleyen bir özel hukuk dalıdır.
Ticari kuruluşlar kar elde etmek amacıyla kurulan kuruluşlardır. Ticari hayatın sosyal verileri adi hukuk yani Medeni ve Borçlar hukukunun verilerinden farklıdır.
Ticari hayata hakim olgu ve öğeler sırasıyla şunlardır:
- Kolaylık
- Güven
- Sürat
- Her nimetin külfet olması ilkesi
- Kredi temininde kolaylık
- Hareket serbestliği
Adi yükümlülükler yani Borçlar Kanunu ve Medeni Kanun ile bu veriler yerine getirilemez. Bu verilerim yerine getirilebilmesi için Ticaret Kanunu oluşturulmuştur.
Ticaret Hukukunun Uygulama Alanı Sorunu:
Bir hüküm adi hüküm mü yoksa ticari hüküm mü diye ayrılırken üç ölçüye dikkat edilmelidir. Bu ölçüler ticaret hukuku düzenlemelerini inşa ederken gereklidir.
- Tacirler: Ticaret Hukuku tacirlerin hukukudur. Tacir gördüğü her iş, işlem ve eylem taciridir.
- Ticari İşlemler (Faaliyetler): Ticaret Hukuku ticaret işlemler hukukudur. Ticaret Hukuku tacirlerin işlemlerini düzenleyen ve bu işlemleri uygulayan hukuk alanıdır. Her türlü iş, işlem ve eylem bu kapsama girer.
- Ticari İşletme: Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.
Ticari İşletmenin Unsurları:
- Gelir sağlama unsuru: Kar
- Devamlılık unsuru: Örneğin; plajlar yarın açık, kışın kapalı faaliyetin bir meslek edinerek yapılması mesleki suretteki devam.
- Aleniyet unsuru: 3. Kişilere açık örneğin; müşteri
- Bağımsızlık unsuru: Merkez olarak faaliyet göstermiş olacak
- Organizasyon (teşkilat) unsuru
Ticari İşletmenin Konu Olduğu Hukuki İşlemler:
- İşletmenin devri:
Ticari işletme içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün halinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikri mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen mal varlığı unsurları içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün halinde konu olan diğer yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.
- İşletmenin Rehni:
Ticari işletmenin rehni konusunda ayrı bir kanun düzenlenmiştir. İşletmenin rehninin önemli olması nedeni kredi temininde kolaylıktan dolayıdır. Ticari hayatta en önemli unsur tacirin malvarlığıdır. Taşınırlarda rehin sözleşmesi yapılır fakat sicilli taşınır rehni getirilmiştir. Çünkü tacir taşınırlarını teslim ederse çalışamadığı için bankaya borcunu ödeyememe durumu oluşacaktır. Bu yüzden 1971 yılında Ticari İşletme Rehni kanunun çıkarılmıştır. Ticari ve esnaflar ticari işletmelerini rehin verebilirler. Ancak teslim ile değil tescil ile rehn edilebilir.
Tacir İşletme Rehni Kanuna göre işletme rehninin ana hatları şunlardır;
- Rehin veren: İşletmenin sahibi bulunan gerçek veya tüzel kişidir
- Rehin alan: Ancak kredi kuruluşları ( bankalar), kredili satış yapan kurumlar, kooperatifler olabilir.
- Rehinin kapsamı: İşletme rehni şunlardır;
- Ticaret unvanı ve işletme adı
- Makin, araç, alet, motorlu nakil vasıtaları
- Patentler, markalar, modeller, resimler, lisanslar gibi sınai haklar. Bunlardan unvan, işletme adı, taşınır tesisat sözleşme ve rehin dışın bırakılamaz.
- Rehnin Kurulması:
- Taraflar noter huzurunda bir sözleşme ile kurarlar. Noter işletmenin kayıtlı olduğu tescil çevresinden olmalıdır.
- Sözleşme rehin konusu unsurlarının tam bir listesi olmak durumundadır. Ayır edici özellikleri de yer almalıdır. Örneğin; bir makine ise makinenin markası, modeli, rengi, numarası, yazısı yazılmalıdır.
- Rehin hakkı tecil ile doğmaktadır. Tescil ticaret siciline yazılır.
- İşletme Rehninden Doğan Hak ve Borçlar:
- İşletme sahibi işletmenin normal faaliyette bulunabilmesi için kural olarak her türlü işlemi yapma hakkına sahiptir. Ancak rehin konusu unsurları devir, ayni haklarda sınırlama, yer değiştirme, takas için rehinli alacaklının izini olmalıdır.
- Rehin alan alacaklı rehin hakkını işletmeyi devralan herkese karşı ileri sürebilir. Alacak ödenmezse rehni paraya çevirebilir. Rehin konusu üzerinde ihtiyati haciz talep edebilir.