Konut(ev),kişinin kendine özgülediği, kişisel ihtiyaçlarını giderdiği ve yaşamsal faaliyetlerini giderdiği, genellikle içinde aile olarak oturduğu yer olarak adlandırılmaktadır. Bir yere konut diyebilmemiz için dış dünyadan ayrılmış olmalıdır fakat bunun sınırı vardır örneğin, bankamatik şubesi konut olamaz. Konut olamamasının sebebi hukuken bu hakkın verilmemiş olmasıdır. Ayrıca bir karavan, bir kayık hatta kiraladığınız bir otel odası dahi konut oluşturabilir. Bunun sebebi geçici de olsa bireyin oturmak amacıyla kullandığı her yer konuttur fakat uzunca bir süre için veya kesin olarak terk edilmiş yerler konut sayılmaz. Örneğin, sadece yazları kullanmak için ve kışın uğranılmayan bir ev, kış dönemi boyunca konut sayılmamaktadır.
Konut Dokunulmazlığının Konusu ve Kanunda Düzenlenme Şekilleri
Bu suçun konusu, konut dokunulmazlığının ihlal edilmesini oluşturmaktadır ve bu hürriyete karşı işlenilmiş bir suçtur ancak burada korunan yarar ayni hak veya mülkiyet olmayıp huzur ve güven içinde yaşama hakkını korumaktadır. Zira konut dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği ve dokunulmazlık hakkını içerir.
Bu suç Türk Ceza Kanunu’nda ve bunun yanında Anayasa’da da düzenlenmiştir. Anayasa’nın 21.maddesine göre,
(1) Kimsenin konutuna dokunulamaz.
(2) Milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebepleriyle usulüne uygun olarak verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde el koyma kendiliğinden kalkar.” şeklinde düzenlenmiştir ancak Anayasa’daki bu madde ile konut dokunulmazlığını sadece “girmek” ve “girdikten sonra çıkmamak" şeklinde sınırlı hallerde ele almıştır.
Konut dokunulmazlığı, ayrıntılı şekilde Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir, TCK md. 116/I göre, “Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yani bir kimsenin konutuna, konutun eklentisi olan balkon, koridor, avlu, etrafı çitle çevrili eve ait bahçe gibi yerlere o kişinin rıza olmaksızın ya da rıza ile girdikten sonra orada bulunmaya devam etmeye devam eden kişilerin işlediği suçtur.Bir konutun eklentisi sayılabilmesi için bir konutla eklenti arasında bir bağlantı aranmasa da konuta çok uzak olmaması şarttır.
- 116/II Fıkrasına göre, “Evlilik birliğinde aile bireylerinden veya konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir. “
TCK md 116/2 ile, işyerleri ve eklentileri de konut dokunulmazlığı kapsamındadır. İşyeri ve eklentisi, konutla aynı olup işyerindekilerin huzurunu ve güvenlik duygusunu zedeleyecek bir ihlal söz konusu olduğunda bu hüküm uygulanır ve işyerinin resmi veya özel olması da fark etmez önemli olan işyeri olmasıdır. İşyerinde rıza sadece iş yeri sahibine ait değil, orada çalışan herkese aittir.
- Suçun oluşması için, bu yerlere “açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesinin olağan olmaması” gerekir. Süpermarket, mağaza, galeri gibi yerler herkesin girebileceği yerlerdir ve burada örtülü rıza mevcuttur ancak hak sahibinin çıkılmasını istediği takdirde çıkmayan kişi bu suçun faili olacaktır.
- Bu kişinin eve girmesi için gösterilen rıza geçerli olarak kabul edilmek mümkün olmayıp, diğer eşe karşı işlenmiş konut dokunulmazlığı ihlali söz konusudur ve suçun faili konuta izinsiz giren kişi olacaktır.
- Ayrıca bu maddeye göre meşru olmayan amaçlar için bir istisna oluşmaktadır. Buna göre örneğin, bir eşin eve arkadaşlarını film izlemeye davet etmesi, tamirci çağırması bu suçun konusunu oluşturmazken evlilik dışı ilişki yaşamak için birini çağırması meşru olmayan ahlaka aykırı bir amaç var olacaktır.
Kural olarak şikayete bağlı bir suç olan konut dokunulmazlığı(haneye tecavüz) nitelikli halleri var ise re’sen kovuşturulur.
Konut Dokunulmazlığının Nitelikli Halleri
116. maddenin 4.fıkrasına göre, “Fiilin cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenilmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde nitelikli halleri düzenlenmiştir. Bu nitelikli hallerin bir diğerleri ortak hüküm olan TCK 119’da da düzenlenmiştir. Bunlar;
1) Silahla,
2) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
3) Birden fazla kişiyle birlikte,
4) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
5) Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlenmesi,
halinde ceza bir kat arttırılır.” şeklindedir.
Gece vakti işlenilmesi hali, güneşin batmasından bir saat sonra, güneş doğumundan bir saat önce şeklindedir. Suç konuta(haneye) girildiği anda başlayıp, terk edene kadar işlenen kesintisiz bir suçtur ve kesintisiz bir suç olması sebebiyle, suçun bir kısmı gece vakti işlendiği takdirde de nitelikli halden cezalandırılacaktır.
Ayrıca belirtilmelidir ki hırsızlık suçunu işlemek için konut dokunulmazlığı ihlal ediliyorsa, hırsızlık suçunda bir özel düzenleme mevuttur ve buna göre konut dokunulmazlığı suçu işlediği suçta mevcutsa gerçek içtima hükümleri gereği hem hırsızlıktan hem konut dokunulmazlığı ihlal suçundan cezalandırılır.
Hukuka Uygunluk Nedenleri
1) Meşru savunma,
2) Zorunluluk hali,
3) Kanun hükmünü yerine getirmek bu suçta söz konusu olabilir.
Örneğin, kişi saldırgandan kaçmak ve saklanmak için birinin evine girmesi burada konut dokunulmazlığını ihlal kastı yoktur bir zorunluluk hali mevcuttur bu yüzden bu suç oluşmaz.