Boşanma, evliliği sona erdiren sebeplerden biridir.Boşanma eşler henüz hayatta iken , bir eşin kanunda öngörülmüş olan sebeplerden birine dayanarak açacağı dava sonucunda evlilik birliğine hakimin kararı ile son verilmesidir. Boşanma, aile hukukunda çok tartışılan ve o oranda da kamuoyunun ilgisini çeken, sıcaklığını sürekli olarak koruyan bir konudur.
Boşanmanın dayandığı ilkeler dört noktada toplanır. Bunlar ‘kusur ilkesi ,irade ilkesi , temelden sarsılma ilkesi ve elverişsizlik ilkesi’ dir.
Kusur ilkesi: boşanma ancak eşlerden birinin kusurlu olması halinde mümkündür. Boşanma davası açma hakkı, kusurlu olmayan eşe tanınır ki bu, ‘ kısmen kabahatli tarafa karşı bir ceza olmakla beraber aynı zamanda ve daha ziyade tecavüze uğrayan ve zarar gören eşin menfaatleri için zaruri bir himaye addediliyor, zira kendisi için müşterek hayatın idamesi bu şartlar altında tabiatıyla artık imkansız oluyor.’
İrade ilkesi: Eşlerin birlikte açıkladıkları ortak iradeleri ile kurulan evliliğin yine onların iradeleri ile bozulması esasına dayanır. Buna göre, eşlerin beraberce veya içlerinden birinin tek başına boşanma isteminde bulunması halinde, mahkeme veya yetkili makam boşanmaya karar verecektir.
Temelden Sarsılma İlkesi: Evlilik birliği temelinden sarsılmış ise artık bu birliğin devamını istemenin hiç bir faydası ve anlamı yoktur. Zira evlilik birliği her şeyden önce eşlere ve çocuklara mutluluk getirmeli, onların gelişmelerine yardımcı olmalıdır. Bu birlik temelinden sarsılmış ve aile düzeni bozulmuş ise, mutluluk değil, üzüntü ve elem getirir; bundan böyle artık toplumunda bu birliğin devamına hiç bir yararı kalmaz.
Boşanmak için evlilik birliğinin temelinde sarsılmış olması yeterli sayılmalı, ayrıca bu durumun eşlerden birinin kusurundan ileri gelmiş olup olmadığına bakılmamalıdır. Çünkü eşlerden hiç birine kusur yüklenemeyecek hallerde bile evlilik birliği temelinden sarsılmış olabilir; örneğin eşlerden birinin evlilik devam ederken akıl hastalığına yakalanması halinde durum böyledir.
Elverişsizlik İlkesi: Buna göre eşlerden biri, oraya çıkan bedensel veya ruhsal bozukluklarından dolayı evlilik hayatının ve ondan doğan yükümlülükleri yerine getirmeye elverişsiz bir duruma gelmiş ise, artık bu evliliğe son vermek lazımdır. Örnek olarak kısırlık, iktidarsızlık, akıl hastalığı vb. tehlikeli hastalıkları örnek olarak gösterebiliriz.
Eylemli Ayrılık İlkesi: Şöyle ki eşlerde ortak hayatı birlikte sürdürmek istek ve inancı kalmamış, sürekli ve eylemli olarak birbirlerinden ayrı yaşama eylemi kökleşmiş ise artık bu evliliği devam ettirmeye çalışmakta hiç bir yarar kalmamıştır. O halde, eşler uzunca süreden beri bir araya gelmiyorlar ve eylemli olarak ayrı yaşamayı sürdürüyorlarsa, onları boşamak yoluna gidilmelidir.
Boşanma Sebepleri
1) Özel Boşanma Sebepleri
a) Zina
b) Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
c) Suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme
d) Terk
e) Akıl hastalığı
2) Genel Boşanma Sebepleri
a) Evlilik birliğinin sarsılması
Medeni Kanunun 166/1 uyarınca ‘evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derece temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
b) Eşlerin anlaşması
Medeni Kanun 166/3 ‘evlilik en az 1 yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması yada bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır.’ denildikten sonra anlaşma sebebi ile boşanmaya karar verilebilmesi için aranan şartlar şöyle belirtilmektedir: ‘ bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.
c) Ortak hayatın yeniden kurulmaması
Öyle bir olgunun boşanma sebebi olarak kabullü ile güdülen amaç, birbirleri ile ortak hayatı sürdürmek konusunda hiç bir şekilde anlaşamayan, uzunca bir süre ayrı yaşayan ve bir türlü bir araya gelemeyen eşlerin boşanmalarına, ‘ maddesel olarak çökmüş olan evliliklerin hukuksal yönden de sona ermesine imkan sağlamaktır.’